Vücudun herhangi bir yerinde, genellikle bakteriyel enfeksiyon sonucu oluşan, etrafı kapsülle çevrili irin birikintisi.
Bir hastalığın ani başlayan, hızlı seyirli ve genellikle kısa süreli olması durumu.
Glandüler epitelden kaynaklanan kötü huylu tümör türü.
Hayvanların istedikleri zaman serbestçe yemelerine izin verilen besleme yöntemi.
Böbrek üstü bezlerinde bulunan, hormon salgılayan endokrin yapı.
Emzirme döneminde süt üretiminin yetersizliği veya tamamen olmaması durumu.
Hayvanlarda tüy veya kılların çeşitli nedenlerle kısmen veya tamamen dökülmesi.
Bir uzvun ya da organın cerrahi olarak kısmen veya tamamen kesilerek çıkarılması.
Ağrı duyusunun azaltılması veya ortadan kaldırılması durumu.
Şiddetli, hızlı gelişen alerjik reaksiyon; solunum ve dolaşım sistemi problemlerine yol açabilir.
Canlı organizmanın yapısal özelliklerinin incelenmesi, organ ve dokuların düzeni.
Kandaki kırmızı kan hücreleri veya hemoglobin miktarının azalması sonucu dokulara yeterli oksijen taşınamaması.
Ameliyat veya işlem sırasında ağrı ve bilinç kaybı sağlamak için uygulanan yöntem.
Vücudun önünde veya önde bulunan bölgeye ait olan.
Bakteriyel enfeksiyonları tedavi etmek veya önlemek için kullanılan kimyasal maddeler.
Bağışıklık sistemi tarafından yabancı maddelere karşı üretilen savunma proteinleri.
Zehir etkisini nötralize eden veya azaltan madde.
Bağışıklık sistemini uyaran yabancı moleküller veya yapılar.
Canlı dokular üzerinde mikroorganizma üremesini engelleyen kimyasallar.
Kalpten çıkan ana atardamar; oksijenli kanı vücuda taşır.
Eklem iltihabı; ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığı ile seyreder.
Erkek hayvan spermasının tekniklerle dişi hayvana verilmesi işlemi.
Karın boşluğunda anormal sıvı birikimi.
Mikroorganizma bulunmayan steril ortam sağlama işlemi.
Doku veya organın küçülmesi ve fonksiyonunun azalması durumu.
Bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırması sonucu oluşan hastalık grubu.
Bağışıklık sisteminin yanlışlıkla vücudun kendi sağlıklı hücre ve dokularına saldırarak onlara hasar vermesi sonucu ortaya çıkan hastalık grubu.
Kene kaynaklı protozoon enfeksiyonu; ateş, anemi ve halsizlik ile seyreder; sığır, at ve küçükbaşlarda klinik önemi vardır.
Mikroskobik, tek hücreli organizma; birçok tür patojen olabilir ve hayvan sağlığında enfeksiyonların temel nedenlerindendir.
Kanda bakteri bulunması durumu; sepsis ve sistemik enfeksiyon riskini artırır, acil değerlendirme gerektirebilir.
Bakterilerin tanısı, sınıflandırılması ve kontrol yöntemleriyle ilgilenen bilim dalı; çiftlik ve klinik uygulamalarda kritik öneme sahiptir.
Hayvanların günlük beslenme, temizlik, barınma ve sağlık izlemi gibi ihtiyaçlarının planlı ve doğru yürütülmesi.
Dokuya destek, koruma veya bası uygulamak için kullanılan sargı malzemesi; doğru uygulanması iyileşmeyi hızlandırır.
Hayvanların iklimsel ve çevresel streslerden korunmasını sağlayan yapı veya alan; hijyen ve havalandırma kriterleri önemlidir.
Kafanın genel adı; göz, kulak, ağız ve solunum yolu muayenelerinde ilk değerlendirme bölgesidir.
Cildi veya yumuşak dokuyu kapatmak için en sık kullanılan dikiş tekniği; yara gerginliği ve dokunun türüne göre seçilir.
Uzun süreli bası sonucu cilt ve alt dokularda oluşan doku hasarı; yaşlı, hasta veya hareketsiz hayvanlarda sık görülür.
Kan dolaşımındaki lökosit türlerinden biri; alerjik reaksiyon ve paraziter enfeksiyonlarda sayıları değişebilir.
Tümör veya lezyonun malign olmadığını, genellikle lokal büyüdüğünü ve metastaz yapma eğiliminde olmadığını tanımlar.
Erkek hayvanlarda prostat dokusunun iyi huylu büyümesi; idrar yapma güçlüğü ve reprodüktif sorunlara yol açabilir (özellikle köpeklerde).
Hayvanların yaşam, büyüme ve üretimleri için gerekli enerji ve besin öğelerinin sağlanması; rasyon dengesi kritik önemdedir.
Hayvanların et üretimi için yoğun şekilde beslenip büyütüldüğü işletme modeli; yem yönetimi ve sağlık takibi gerektirir.
Keton cismi; enerji metabolizması değerlendirmesinde (ör. ineklerde ketoz) ölçülür, yüksek değer hastalığa işaret eder.
Yavru hayvanların süt veya süt ikameleriyle beslenmesi; hijyen ve uygun formül, sindirim sorunlarını azaltır.
Kanın hemoglobin yıkım ürünü; yüksek düzeyleri sarılık (ikterus) göstergesi olabilir ve karaciğer fonksiyonunu yansıtır.
Her iki tarafı veya her iki organı kapsayan durum (ör. bilateral kulak enfeksiyonu); taraf belirlemesi tedaviyi etkileyebilir.
Hastalığın işletmeye girişini ve yayılmasını önlemeye yönelik önlemler (karantina, dezenfeksiyon, ziyaretçi kontrolü vb.).
Lezyondan örnek alınarak histopatolojik inceleme yapılması; tanı ve tedavi planlamasında önemli yere sahiptir.
Kan, idrar ve diğer örneklerde metabolik parametrelerin ölçülmesi; organ fonksiyonu ve beslenme durumunun değerlendirilmesinde kullanılır.
Yüzeylerde mikrobiyal toplulukların oluşturduğu koruyucu matris; antibiyotik direnci ve kronik enfeksiyonlarda rol oynar.
Cerrahide kesme işlemi için kullanılan temel alet; sterilizasyon ve doğru kullanım hayati önemdedir.
Erkek sığır; üreme performansı, semenin kalitesi ve genetik seçilim bakımından çiftlik işletmeleri için kritik bir varlıktır.
Boğanın doğal veya suni tohumlama yoluyla üreme materyali sağlaması; semen yönetimi ve taşıma koşulları verim için önemlidir.
Ruminantlara uygulanan büyük dozlu ilaç veya mineral takviyesi tablet/özellikle depresyon şeklindeki hazırlıklar; doğru uygulama takip ister.
Özellikle köpeklerde kennel cough (öksürük) tablosuna, domuzlarda solunum sorunlarına neden olabilen bakteri türü.
Clostridium botulinum toksinlerinin neden olduğu nöromüsküler blok; ciddi paralizi ve mortaliteye yol açabilir, besin güvenliği önemlidir.
Brucella türlerinin neden olduğu bulaşıcı hastalık; abortus, infertilite ve halk sağlığı açısından önem taşır.
Brucellaceae familyasından, memeli hayvanlarda abortusa yol açabilen gram-negatif bakteri cinsi.
Trakeadan ayrılarak akciğer loblarına giden hava yolları; bronşlardaki tıkanma veya iltihap solunum belirtilerine neden olur.
Bronşların inflamasyonu; öksürük, hırıltı ve solunum sıkıntısı ile karakterizedir, akut veya kronik olabilir.
Bronş düz kaslarını gevşeterek solunumu kolaylaştıran ilaç sınıfı; astım ve bronşit yönetiminde kullanılır.
Tavuklarda immün sistemle ilişkili "Bursa of Fabricius" gibi yapılar veya eklem çevresinde bulunan sıvı kesecikleri anlamında kullanılır.
Tavuklarda Bursal disease virus (Gumboro) kaynaklı immün supresyon hastalığı; aşı ve biyogüvenlik ile kontrol edilir.
Sığırların süngerimsi ensefalopatisi; nörolojik bozukluklar ve üretim kayıpları ile karakterizedir, gıda güvenliği açısından kritik.
Yetersiz beslenme, parazit veya kronik hastalıklara bağlı olarak hayvanın beklenen büyümeyi sağlayamaması durumu.
Sığırların yenidoğan ve genç dönemindeki birey; ilk günlerde kolostrum alımı, gözetim ve hijyen hayati öneme sahiptir.
Yavru sığırların belirli bir dönemdeki ölüm oranı; yönetim, kolostrum, beslenme ve hastalık kontrolü ile azaltılabilir.
Bir hastalığın bir hayvandan diğerine doğrudan veya dolaylı yollarla yayılabilme özelliği.
Patojenlerin hayvanlar arasında yayılma yolları (aerosol, oral, vektör, temas vb.); kontrol stratejileri buna göre belirlenir.
Hastalık oluşturan bakteri, virüs, parazit veya mantar gibi organizmaların genel adı.
Yem reddi, eşlik eden davranış değişikleri ve kusma ile seyredebilen sindirim sistemi yakınması.
Solunum sisteminin giriş kısmı; mukozal görünüm, akıntı ve koku alma bozuklukları tanıda önemli ipuçları verir.
Renk, kıvam ve tek/çift taraflı oluşuna göre farklı nedenleri işaret eder (enfeksiyon, alerji, yabancı cisim vb.).
Eklem çevresi bağların gerilmesi veya kısmi yırtılması; dinlenme, soğuk uygulama ve gerektiğinde destekleyici tedavi gerektirir.
Eklem çevresindeki bursaların inflamasyonu; yerel ağrı, şişlik ve kullanım kısıtlılığı ile kendini gösterir.
Bağırsak mukozasının bakteriyel enfeksiyonu; ishal, dehidratasyon ve malabsorpsiyon ile seyreder, etken türü tedaviyi belirler.
Bir organizmanin yasamsal fonksiyonlarini surdurme kapasitesi.
Hastalik yapma gucu azaltilmis canli mikroorganizmalar iceren asi turu.
Hastaliklarin tani ve tedavisinde cerrahi tekniklerle yapilan operasyonlar.
Kalın bagirsagin baslangic kisminda yer alan, sindirim sisteminin bir parcasi olan kesecik.
Cekirdege sahip olan kan veya doku hucresi.
Kalbin normalden hizli ve duzensiz atmasi durumu.
Cene kemiginde olusan kirik, genellikle travmaya baglidir.
Bir maddenin belirli bir cozucu de cozunme ozelligi ve kapasitesi.
Deride kabarcik ve yara olusturabilen bulasici viral hastalik.
Dis minesinin bakteriler tarafindan tahrip edilmesi sonucu olusan hasar.
Yuksek bulasiciliga sahip viral hastalik; ozellikle sigirlari etkiler.
Normal dozun iki kati miktarda ilac ya da asinin uygulanmasi.
Erkek ve disi hayvanlarin ureme amacli bir araya gelmesi.
Bir antikorun, hedefledigi antijen disinda baska bir antijene de baglanabilmesi durumu.
Cinko mineralinin vucutta yetersiz olmasi sonucu gelisen saglik sorunlari.
Organ, doku veya yabanci cisimlerin cerrahi yontemlerle cikarilmasi.
Canli organizmalarin ureme veya sayica artma sureci.
Bir organ veya hucreyi cevreleyen yapi ya da zari ifade eder.
Yavru hayvanlarda gorulen cesitli hastaliklarin genel adi.
Vucut yuzeyinde veya organlarda bulunan cokuntu, bosluk veya oyuk.
Bir maddenin cozunme suresini ve hizini belirten terim.
Olu organizma ve atiklarla beslenen hayvan turi.
Bir organizmanin veya hucrenin parcalanma, dagilma sureci.
Bir maddenin bilesenlerine ayrilmasi veya analiz edilmesi islemi.
Iki farkli antijene baglanabilen antikor turu.
Dokularin veya organlarin normal yapisinin bozulmasi, cokmesi durumu.
Yavru hayvanlarin gelisim ve buyume donemleri.
Karaciger fonksiyon bozukluguna bagli olarak gelisen sarilik durumu.
Suda kolay cozunebilen tuzlar, ilac formulasyonlarinda kullanilir.
Kandaki eritrositlerin cokme hizini olcen test, inflamasyon gostergesidir.
Hayvan sagligini olumsuz etkileyen farkli toksik maddeler.
Birden fazla organin islevini kaybetmesi durumu, olumcul olabilir.
Ciftlik ortaminda hastaliklarin onlenmesi icin uygulanan temizlik ve dezenfeksiyon islemleri.
Hayvan sağlığını olumsuz etkileyen farklı toksik maddeler.
Birden fazla organın işlevini kaybetmesi durumu, ölümcül olabilir.
Çiftlik ortamında hastalıkların önlenmesi için uygulanan temizlik ve dezenfeksiyon işlemleri.
Vücudun, aldığından daha fazla sıvı kaybetmesi sonucu oluşan aşırı sıvı eksikliği durumu.
Derinin iltihaplanması için kullanılan genel bir terim.
Bir hastalığın veya durumun, belirtileri ve yapılan test sonuçlarına göre tanımlanması ve adlandırılması işlemi.
Dışkının normalden daha sık, sulu ve şekilsiz olarak çıkarılması durumu.
Vücudun merkezinden veya bir uzvun gövdeye bağlandığı noktadan daha uzakta olan kısmı tanımlayan anatomik yön terimi. 'Proksimal'in zıttıdır.
Böbreklerden idrar üretimini ve atılımını artıran ilaç veya madde.
Vücudun sırt tarafını veya bir organın üst yüzeyini belirten anatomik yön terimi. 'Ventral'in zıttıdır.
Tek bir seferde uygulanan veya alınması gereken ilaç miktarı.
Bir doku veya organdaki hücrelerin anormal şekilde gelişmesi, olgunlaşması veya organize olması. Genellikle kalça veya dirsek eklemi için kullanılır.
Güçlükle veya zorlanarak nefes alma durumu.
Doğumun anormal veya zor bir şekilde ilerlemesi. Annenin veya fetüsün boyutları, pozisyonu veya rahim kasılmalarının yetersizliği gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.
Patojen mikroorganizmaların canlı organizmada çoğalması ve dokularda zarar oluşturması.
Hastalıklı doku veya tümörün cerrahi yolla kesilip çıkarılması.
Hormon salgılayan bezler ve bu hormonların hedef organlara etkisi.
Biyokimyasal reaksiyonları hızlandıran protein yapılı katalizörler.
Doku aralarında anormal sıvı birikimi ile oluşan şişlik.
Kandaki oksijen taşıyan kırmızı kan hücreleri.
İnce bağırsak mukozasının iltihaplanması durumu.
Vücut yüzeylerini ve organ iç boşluklarını örten hücre tabakası.
Kemiklerin birbirine bağlandığı hareketli yapı.
Canlıdan canlıya bulaşabilen patojenlerin yol açtığı hastalıklar.
Besin ve ilaçların sindirim sisteminden kana geçiş süreci.
Sinir ya da kas hücresinin uyarılması durumu.
Vücut iç organlarının optik cihazla incelenmesi işlemi.
Vücut sıvılarında bulunan iyonize mineraller.
Hücre zarının dış maddeleri içine alması süreci.
Kan akışının kesilmesiyle oluşan doku nekrozu.
Beyin dokusunun inflamasyonu, genellikle viral veya bakteriyel.
Bağırsakları etkileyen bakteriyel toksinler.
Beyinde anormal elektriksel aktivite sonucu tekrarlayan nöbetler.
Birbirine karışmayan iki sıvının karışımı, küçük damlacıklar halinde.
İltihabi süreçte dokudan çıkan sıvı ve hücreler.
Cerrahi işlemde bölgenin detaylı incelenmesi.
Damar dışına sıvı ya da ilaç sızması durumu.
Belirli bölgede sürekli görülen hastalık veya enfeksiyon.
İltihap sürecinde dokudan çıkan sıvı ve hücrelerin birikimi.
Dış ortamdan gelen ve hastalık oluşturan etkenler.
Enzimin katalitik işlevini yerine getirme kapasitesi.
Kalbin elektriksel aktivitesinin kaydedilmesi ve analizi.
Organ veya dokunun cerrahi olarak çıkarılması.
Sinir hücrelerini aşırı uyararak zarar veren toksinler.
Enzimlere bağlanan ve biyolojik reaksiyonları etkileyen proteinler.
Deri altında oluşan yaygın morarma veya kanama.
Damar iç yüzeyini kaplayan ince hücre tabakası.
Tümör veya doku tamamen çıkarılır.
Genlerin protein sentezi için aktive olması süreci.
Patojenleri veya yabancı partikülleri yutan ve yok eden bağışıklık hücresi.
İlacın vücutta yaptığı biyokimyasal ve fizyolojik etkiler.
İlacın vücutta emilim, dağılım, metabolizma ve atılım süreçleri.
Kas fasciasının cerrahi olarak kesilmesi işlemi.
Yara iyileşmesi sırasında aşırı bağ doku oluşumu.
Ateşli durum veya ateşle seyreden hastalık hali.
Kan pıhtısının oluşmasında görevli lifsi protein.
İki organ veya organla deri arasında anormal bağlantı kanalı.
Kan dolaşımı korunarak taşınan doku parçası.
Sıvı dolu kitlelerin üzerine basıldığında hissedilen hareket.
Deride veya organlarda bulunan küçük kese veya kesecik yapısı.
Hastalık etkenlerini taşıyan cansız ortam nesneleri.
Güneş ışığına karşı anormal hassasiyet durumu.
Lenfoid dokuda bulunan, bağışıklık sistemi hücresi türü.
Vücudun belirli küçük bir alanında meydana gelen hasar veya hastalık.
Frenulum adı verilen bağ dokusunun cerrahi olarak kesilmesi.
İlaçların vücutta etkisi ve kullanımını inceleyen bilim dalı.
Ateşli çocuklarda görülen kısa süreli nöbetler.
Yüz kaslarının hareketini sağlayan sinir.
Fibrin pıhtılarının çözülmesini sağlayan biyokimyasal süreç.
Kas ve yumuşak dokularda kronik ağrı durumu.
Kırık veya cerrahi sonrası kemik parçalarının sabitlenmesi işlemi.
Organların yapısal olarak normal ancak işlevsel olarak bozuk olması.
Bakterileri enfekte eden virüsler.
Ateşli durumlarda beyaz kan hücre sayısının artması.
Kas ve organları saran bağ dokusu tabakası.
Hastalıkların ilaçla tedavi edilmesi.
Organlar veya dokular arasında hareketi sınırlandıran küçük bağ dokusu yapısı.
Yumuşak dokuda yaygın, diffüz iltihaplanma.
Belirli küçük bir bölgede oluşan doku ölümü.
Anne karnındaki gelişim dönemindeki embriyo veya yavru.
Frenulumun kısmi cerrahi olarak kesilmesi.
Genellikle anaerobik, patojenik bakterilerden oluşan cins.
Hücreler veya dokuların birleşmesi olayı.
Organ veya dokunun normal yerinden dışarı çıkması.
Yutak, ağız ile yemek borusu arasındaki boşluk.
Bireyin dışkısı, sindirim sonrası atık madde.
Kronik inflamasyon sonucu oluşan granüler yapılı doku kütlesi.
Mideye cerrahi olarak açılan yapay beslenme kanalı.
Canlıların enerji kaynağı olarak kullandığı basit şeker.
Bakteri hücre duvarlarını boyamak için kullanılan mikroskopik yöntem.
Hormon veya salgı üreten doku veya organ.
Hayvan dışkısı ve idrarının tarımda gübre olarak kullanılması.
Cinsiyet hücrelerini (gametleri) üreten organlar: testis ve over.
Karaciğerde ve böbrekte glukoz sentezlenmesi.
Granüllü yapıya sahip beyaz kan hücresi türü.
İdrarda glukoz bulunması durumu, genellikle diyabet belirtisi.
Sinir hücrelerinin toplandığı düğüm yapısı.
Mide ve ince bağırsakların iltihaplanması.
İltihap ve bağışıklık tepkilerini düzenleyen steroid hormon.
Karaciğerde ve kaslarda depolanan glukoz formu.
Gram boyamada kırmızı renkte görünen bakteriler, genellikle daha dirençli.
Yara iyileşme sürecinde oluşan yeni doku ve damarların gelişimi.
Kan glukoz düzeylerinin zaman içinde ölçülmesi testi.
Mide ile ilgili, mideye ait.
Bağırsaklarda bulunan yararlı ve zararlı mikroorganizmalar topluluğu.
Kas veya organizmanın genel kuvvetinin azalması.
Doku nekrozu ve çürümesi, genellikle kan akışının durması sonucu.
İdrarda anormal glukoz bulunması durumu.
Gözde bakteriyel, viral veya fungal nedenli enfeksiyon.
Görme yetisinin kısmen veya tamamen azalması.
Gram boyamada mor renkte görünen, çoğunlukla daha hassas bakteriler.
Glikojen metabolizması bozukluğu ile karakterize kalıtsal hastalıklar.
Granülosit sayısında artış durumu, genellikle enfeksiyonlarda görülür.
Gonad fonksiyonlarını düzenleyen hipofiz bezi hormonları.
Vücut ısısının normalin üzerinde olması durumu, genellikle çevresel faktörlerden kaynaklanır.
Doku içinde kan toplanması sonucu oluşan şişlik veya kitle.
Kanda oksijen taşıyan demir içeren protein.
Rodentlerden bulaşan, insan ve hayvanlarda hastalığa neden olan virüs.
Beyinde aşırı sıvı birikimi ile karakterize durum.
Rahmin cerrahi olarak tamamen veya kısmen çıkarılması işlemi.
Kanda glukoz seviyesinin normalin altına düşmesi durumu.
Hücrelerin veya dokunun büyümesi sonucu organın genişlemesi.
Hücre sayısında artış sonucu doku veya organ büyümesi.
Tavuk ve hindilerde görülen, Histomonas meleagridis protozoonunun neden olduğu hastalık.
Tiroid bezinin yetersiz hormon üretimi durumu.
Ekinokokkus granulosus parazitinin neden olduğu sıvı dolu kist yapısı.
Kanamanın durdurulması süreci.
Kan hücrelerinin kemik iliğinde oluşumu süreci.
Doku veya organa normalden fazla kan akışının olması durumu.
Kandaki su oranının artması, genellikle aşırı sıvı yüklenmesi sonucu.
Hayvanlarda çeşitli enfeksiyonlara neden olabilen bakteriyel cins.
Doku veya organlara yetersiz oksijen gitmesi durumu.
Kandaki potasyum seviyesinin normalin üzerinde olması durumu.
Organ veya dokunun normal yerinden dışarı çıkması durumu.
Beyinde aşırı sıvı birikimiyle seyreden hastalık.
Dokuların mikroskobik incelemesi bilimidir.
Aşırı ve hızlı nefes alma durumu.
Ağrıya karşı azalmış hassasiyet durumu.
Sık, sulu dışkılama durumu, birçok hastalığın belirtisidir.
Hayvanları enfeksiyonlara karşı koruyan savunma mekanizması.
Bağışıklık sisteminin baskılanması veya zayıflaması durumu.
Cilt veya dokuda cerrahi amaçlı yapılan kesik.
Pankreas tarafından üretilen, kan şekeri düzenleyici hormon.
Dokuya yetersiz kan akışı nedeniyle oluşan hücresel hasar.
Hücre içi ve dışı sıvı dengesi sağlayan, osmotik basıncı eşit çözelti.
Bağışıklık kazanmak için aşı uygulanması işlemi.
Antikor olarak da bilinen, bağışıklık sisteminde görevli protein.
Yarı katı, su bazlı ilaç formu, cilt veya mukozaya uygulanır.
Hayvanların üreme sistemi hastalıkları ve cerrahisiyle ilgilenen bilim dalı.
Deride ve mukozalarda sararma, genellikle karaciğer sorunlarından kaynaklanır.
İnce bağırsağın orta bölümü, besin emiliminin büyük kısmı burada gerçekleşir.
Ameliyatlarda doku yapıştırıcı olarak kullanılan protein bazlı madde.
Patent süresi dolmuş, orijinal ilaçla aynı etken maddeyi içeren ilaç türü.
Kemik ve diş yapısının temel bileşeni, kas fonksiyonları için gerekli mineral.
Hücre metabolizmasının sonucu oluşan ve solunumla atılan gaz.
Hayvanlarda üreme organlarının cerrahi olarak çıkarılması işlemi.
Üst solunum yollarının akut iltihabı, burun akıntısı ve hapşırma ile kendini gösterir.
Sinir sistemini etkileyen, ölümcül viral hastalık.
Kanın damar duvarlarına uyguladığı basınç, hayvan sağlığı için kritik parametre.
Tavuk, hindi, ördek gibi evcil kanatlı türler.
Kontrolsüz hücre büyümesi ve yayılması ile karakterize malign hastalıklar grubu.
Gastrointestinal sistemin istemsiz olarak içeriği dışarı atması.
Kalbin vücuda yeterli kan pompalayamaması durumu.
Hücrelerde kanser oluşumuna yol açan maddeler.
Baş bölgesine alınan darbeler sonucu oluşan yaralanmalar.
Kulak kanalında mantar enfeksiyonu durumu.
İçinde sıvı bulunan kesecik şeklindeki doku hasarı.
İltihap ve bağışıklık tepkisini düzenleyen steroid hormonlar.
Uzun süre devam eden, genellikle iyileşmeyen veya tekrarlayan hastalıklar.
İyileşme süreci uzun süren veya duraksayan yaralar.
Hayvanların önemli olduğu, İslam kültüründe kurban kesimi yapılan dini bayram.
Kan ve dokular arasında madde alışverişini sağlayan en ince damarlar.
Kalbin kasılma ve gevşeme hareketleriyle oluşturduğu ritmik ses ve hareket.
Kuduz hastalığına karşı koruma sağlayan aşı.
Kuduz hastalığına yol açan sinir sistemi virüsü.
Organik madde üretmek için kimyasal reaksiyonların kullanılması.
Hastalığın belirtilerinin ortaya çıkmasından önceki gizli süre.
Balgam üretimi olmayan, tahriş edici öksürük türü.
Genetik yapıda hastalığa yol açan bozukluk.
Epitel hücrelerinden kaynaklanan kötü huylu tümör.
Kalp ritmini düzenlemek için cerrahi olarak implante edilen cihaz.
Kuduz şüphesi olan hayvanların belirli süreyle izolasyonu.
Genetik hastalık, mukus bezlerinin aşırı üretiminden kaynaklanır.
Bağışıklık sistemi için önemli, dokular arası sıvıların dolaşımını sağlayan renksiz sıvı.
Lenf dokusundan kaynaklanan kötü huylu tümör türü.
Karın boşluğunun cerrahi olarak açılması işlemi.
Larva (yavru parazit) öldürücü ilaç.
Doku veya organ üzerinde meydana gelen hasar ya da anormal değişiklik.
Lenf damarlarının tıkanması sonucu dokularda sıvı birikmesi, şişlik oluşması durumu.
Kanda beyaz kan hücrelerinin normalden fazla olması durumu, genellikle enfeksiyon belirtisi.
Kan damarlarının ya da tüplerin bağlanması işlemi.
Hayvan sağlığı ürünlerinin depolanması, taşınması ve dağıtımı ile ilgili süreçler.
Memeden süt salgılanma ve süt üretim dönemi.
Memenin enfeksiyon ve iltihaplanması.
Organizmanın yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için yaptığı kimyasal tepkimeler.
Kötü huylu tümör hücrelerinin vücudun başka bölgelerine yayılması.
Kas dokusunun iltihaplanması.
Kalp kasının iltihaplanması.
Gözle görülmeyen, enfeksiyon ve hastalıklara neden olabilen canlı varlıklar.
Hayvanların kimliklendirilmesi için deri altına yerleştirilen elektronik cihaz.
Hayvanlarda psikojenik hastalık sendromu (çok nadir kullanılır).
Böbrek dokusunun iltihaplanması.
Böbrek hastalıkları ve tedavisi ile ilgilenen bilim dalı.
Sinir dokusunun hastalığı ya da hasarı.
Bilinci kapatan, ağrı duyusunu ortadan kaldıran anestezi şekli.
Vücutta sağlığı olumsuz etkileyecek düzeyde aşırı yağ birikmesi durumu. Aşırı kilo alımı.
Gebelik, doğum ve doğum sonrası dönem (lohusalık) ile ilgilenen tıp dalı.
Bir vücut kanalı veya boşluğunun (bağırsak, idrar yolu, soluk borusu vb.) tamamen veya kısmen kapanması, geçişin engellenmesi.
Tümörlerin (kanserlerin) oluşumunu, nedenlerini, teşhisini ve tedavisini inceleyen tıp dalı.
Gözün yapısı, işlevi ve hastalıkları ile ilgilenen tıp uzmanlık dalı.
Erkek hayvanlarda bir veya her iki testisin (erbezi) cerrahi olarak çıkarılması işlemi.
İskelet sistemi (kemikler, eklemler, kaslar, tendonlar, ligamentler) ve bu sisteme ait hastalıkların, yaralanmaların teşhis ve tedavisi ile ilgilenen cerrahi dalı.
Eklem kıkırdağının zamanla aşınması ve bozulmasıyla karakterize, ağrı ve eklem sertliğine yol açan kronik bir eklem hastalığı. Kireçlenme olarak da bilinir.
Kemik dokusundan kaynaklanan en yaygın kötü huylu (malignant) kemik tümörü.
Kulağın iltihaplanması. Bulunduğu yere göre otitis eksterna (dış kulak), otitis media (orta kulak) ve otitis interna (iç kulak) olarak adlandırılır.
Dişi hayvanlarda yumurtalıkların (ovaryumlar) ve rahmin (uterus) birlikte cerrahi olarak çıkarılması. Dişi hayvan kısırlaştırma operasyonudur.
Olgunlaşmış yumurta hücresinin (ovum) yumurtalıktaki folikülden serbest bırakılması işlemi.
Hipotalamusta üretilip hipofiz bezinden salgılanan, özellikle doğum sırasında rahim kasılmalarını ve doğum sonrası sütün salınımını sağlayan hormon.
Vücut yüzeyinden veya rektal muayene gibi yöntemlerle, organları veya vücut kısımlarını elle hissederek muayene etme tekniği.
Hem sindirim enzimleri (ekzokrin fonksiyon) hem de insülin ve glukagon gibi kan şekerini düzenleyen hormonları (endokrin fonksiyon) üreten karma bir bez.
Kas fonksiyonunun tamamen veya kısmen kaybı. Genellikle sinir sistemindeki bir hasardan kaynaklanır.
Başka bir canlı organizmanın (konakçı) içinde veya üzerinde yaşayan ve ondan beslenerek zarar veren canlı.
İlaçların sindirim sistemi dışındaki yollarla (enjeksiyon gibi) vücuda verilmesini ifade eden genel terim.
Gebelik süresinin sonunda yavrunun veya yavruların rahimden dışarı çıkması eylemi; doğum yapma.
Diz ekleminin önünde yer alan, quadriceps tendonu içine gömülü küçük, yassı kemik.
Hastalığa neden olan herhangi bir biyolojik ajan (bakteri, virüs, mantar, parazit).
Hastalıkların nedenlerini, mekanizmalarını ve vücuttaki etkilerini inceleyen bilim dalı.
Gövdenin alt kısmında yer alan, omurgayı bacaklara bağlayan ve mesane, rektum gibi pelvik organları koruyan kemik yapı.
Karın boşluğunu ve karın içi organları çevreleyen zar olan peritonun iltihaplanması.
Ağız ve burun boşluklarının arkasında, yemek borusu ile soluk borusunun başlangıcında yer alan, hem sindirim hem de solunum sistemine ait olan kaslı geçit.
Canlı organizmaların ve organlarının işlevlerini, nasıl çalıştıklarını inceleyen bilim dalı.
Gebelik sırasında rahimde gelişen, fetüs ile anne arasında besin, gaz ve atık madde alışverişini sağlayan geçici organ.
Kanın, kan hücreleri (eritrosit, lökosit, trombosit) çıkarıldıktan sonra geriye kalan, büyük oranda sudan oluşan ve içinde protein, hormon, elektrolit gibi maddeleri barındıran sıvı kısmı.
Kanın pıhtılaşmasında görev alan, kemik iliğinde üretilen küçük, çekirdeksiz kan hücrecikleri.
Akciğerlerdeki hava keseciklerinin (alveoller) bakteri, virüs veya mantar gibi etkenlerle iltihaplanması durumu.
Akciğer ile göğüs duvarı arasındaki plevral boşluğa hava girmesi sonucu akciğerin sönmesi (kollaps) durumu.
Normalden çok daha fazla su içme davranışı. Genellikle diyabet veya böbrek hastalığı gibi durumların belirtisidir.
Normalden çok daha fazla miktarda idrar üretme ve çıkarma. Genellikle polidipsi ile birlikte görülür.
Vücudun veya bir organın arka tarafını, kuyruğa daha yakın olan kısmını belirten anatomik yön terimi. 'Anterior'un zıttıdır.
Bir hastalığın olası seyri, süresi ve sonucu hakkındaki tıbbi öngörü.
Bir organın veya organ parçasının normal yerinden aşağı veya dışarı doğru kayması, sarkması (rahim prolapsusu, rektum prolapsusu gibi).
Bir hastalığın ortaya çıkmasını önlemek için alınan tedbirler veya yapılan uygulamalar (aşı, antiparaziter ilaçlar, diş taşı temizliği vb.).
Vücudun merkezine veya bir uzvun gövdeye bağlandığı noktaya daha yakın olan kısmı tanımlayan anatomik yön terimi. 'Distal'in zıttıdır.
Deride kaşıma isteği uyandıran rahatsız edici bir his. Alerji, parazit, enfeksiyon gibi birçok durumun belirtisi olabilir.
Akciğerlerle ilgili olan.
Kalbin her atışıyla atardamarlarda oluşan ve vücudun belirli noktalarından hissedilebilen ritmik genişleme ve daralma dalgası.
Bir enfeksiyon bölgesinde biriken, ölü beyaz kan hücreleri, bakteri ve doku artıkları içeren, genellikle sarımsı-beyaz renkli, yoğun sıvı. Cerahat olarak da bilinir.
Rahim (uterus) içinde irin (pus) birikmesiyle karakterize, genellikle kısırlaştırılmamış dişi hayvanlarda görülen, hayatı tehdit eden ciddi bir enfeksiyon.
Bulaşıcı bir hastalığa maruz kalmış veya maruz kalma şüphesi olan hayvanların, hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla sağlıklı hayvanlardan belirli bir süre boyunca ayrı tutulması işlemi.
Genellikle enfekte bir hayvanın ısırığıyla bulaşan, merkezi sinir sistemini etkileyen, ölümcül seyirli bir viral hastalık.
X-ışınları kullanılarak vücudun iç yapılarının oluşturulan görüntüsü.
Hastalıkların teşhisi ve bazen tedavisi için X-ışınları, ultrason ve diğer görüntüleme tekniklerini kullanan tıp dalı.
Kalın bağırsağın anüsle sonlanan en son bölümü. Dışkı atılmadan önce geçici olarak burada depolanır.
Yenmiş gıdanın mideye ulaşmadan, pasif bir şekilde ve öğürme gibi aktif kas kasılmaları olmadan yemek borusundan ağıza geri gelmesi. Aktif bir eylem olan kusmadan farklıdır.
Böbreklerle ilgili olan.
Canlıların nesillerini devam ettirmek için yeni bireyler meydana getirmesi süreci.
1. Nefes alıp verme eylemi (dış solunum). 2. Hücrelerin enerji üretmek için oksijen kullanıp karbondioksit açığa çıkarması süreci (iç solunum).
Geviş getiren hayvanların (ruminantlar) dört bölmeli midesinin ilk ve en büyük bölümü. Selüloz gibi bitkisel liflerin mikroorganizmalar tarafından sindirildiği fermantasyon odasıdır.
İşkembe (rumen), börkenek (retikulum), kırkbayır (omazum) ve şirden (abomazum) olmak üzere dört bölmeli bir mideye sahip olan ve yediği yemi midesinden ağzına geri getirerek tekrar çiğneyen (geviş getiren) otçul memeli grubu. Sığır, koyun, keçi ve geyik bu gruba örnektir.
Heyecanı azaltan, sakinleştiren ve uyuşukluğa neden olan ilaç. Genellikle muayene veya küçük prosedürler öncesi hayvanı sakinleştirmek için kullanılır.
Beyindeki anormal ve aşırı elektriksel deşarjların neden olduğu, geçici bilinç, davranış, hareket veya duyu bozukluğu.
Erkek üreme bezleri tarafından üretilen, içinde sperm hücrelerini barındıran ve çiftleşme sırasında dışarı atılan sıvı.
Vücudun bir enfeksiyona karşı verdiği aşırı ve hayatı tehdit eden sistemik yanıt. Organ hasarına ve şoka yol açabilir.
Kan pıhtılaştıktan sonra, pıhtı ve kan hücreleri ayrıldığında geriye kalan, sarı renkli berrak sıvı. Birçok biyokimyasal test için kullanılır.
Vücudun kemik ve kıkırdaklardan oluşan, destek sağlayan, organları koruyan ve harekete olanak tanıyan temel çatısı.
Dişi hayvanlarda yumurtalıkların ve genellikle rahmin cerrahi olarak çıkarılması (ovaryohisterektomi) için kullanılan yaygın terim.
Erkek üreme hücresi. Döllenme sırasında dişi yumurta hücresini döllemekle görevlidir.
Bir vücut açıklığını veya kanalını çevreleyen ve kasıldığında bu açıklığı kapatan halka şeklindeki kas.
Karın boşluğunda yer alan, kanı filtreleyen, yaşlı kırmızı kan hücrelerini yok eden ve bağışıklık sisteminde rol oynayan bir organ.
Bir kan damarı, kalp kapağı veya bağırsak gibi tüp şeklindeki bir yapının anormal şekilde daralması.
Tüm canlı mikroorganizmalardan (bakteri, virüs, mantar, sporlar) tamamen arındırılmış olma durumu.
Sindirim sisteminin, yemek borusu ile ince bağırsak arasında yer alan, yiyecekleri depolayan ve kimyasal sindirimi başlatan J şeklinde genişlemiş kısmı.
Ağız içindeki mukoza zarının iltihaplanması.
1. Yaraları veya dokuları bir arada tutmak için kullanılan cerrahi materyal. 2. Bu materyalle yapılan dikiş işlemi.
Bir hastalığın varlığını gösteren, hayvan sahibi tarafından gözlemlenen veya hayvanın davranışlarında fark edilen herhangi bir anormal işaret (iştahsızlık, topallık, kaşıntı vb.).
Beyne giden kan akışının geçici olarak azalması sonucu ortaya çıkan ani ve kısa süreli bilinç kaybı.
Tek bir organ veya bölge yerine, tüm vücudu veya birden fazla organ sistemini etkileyen durum veya etki.
Kalp döngüsünün, kalp kasının (özellikle ventriküllerin) kasılarak kanı atardamarlara pompaladığı evresi. Tansiyon ölçümündeki büyük sayıyı ifade eder.
Kalp atış hızının, tür için normal kabul edilen dinlenme hızının belirgin şekilde üzerine çıkması durumu.
Kasları kemiklere bağlayan sert, esnek olmayan, lifli bağ dokusu.
Erkek üreme organı. Sperm ve erkeklik hormonu olan testosteronu üretir.
Bir kan damarı içinde kan pıhtısı (trombüs) oluşması ve kan akışını engellemesi durumu.
Boyunda, soluk borusunun önünde yer alan, vücut metabolizmasını düzenleyen tiroid hormonlarını üreten endokrin bez.
Belirli bir işlevi yerine getirmek üzere bir araya gelmiş, benzer yapıdaki hücreler topluluğu (kas dokusu, sinir dokusu gibi).
Canlı bir organizma tarafından üretilen ve başka bir organizma için zehirli olan madde.
Gırtlaktan (larinks) akciğerlere kadar uzanan, havanın geçişini sağlayan kıkırdak halkalardan oluşmuş tüp şeklindeki organ.
Vücutta bir dış etken (kaza, darbe, düşme vb.) sonucu meydana gelen fiziksel yaralanma veya hasar.
Hücrelerin anormal ve kontrolsüz çoğalması sonucu oluşan kitle. İyi huylu (benign) veya kötü huylu (malignant) olabilir.
Deri veya mukoza zarında, doku kaybıyla birlikte meydana gelen açık yara.
Yüksek frekanslı ses dalgaları kullanılarak vücut içindeki organ ve dokuların gerçek zamanlı olarak görüntülenmesini sağlayan teşhis yöntemi.
Doğumdan sonra göbek kordonunun düştüğü yerde, karın duvarında kalan iz.
İdrarı böbreklerden idrar kesesine (mesane) taşıyan tüp şeklindeki kanal.
İdrarı mesaneden vücut dışına taşıyan kanal.
Bir idrar örneğinin fiziksel, kimyasal ve mikroskobik olarak incelenmesi. Birçok hastalığın teşhisinde önemli bilgiler sağlar.
Dişi memelilerde, döllenmiş yumurtanın yerleştiği, fetüsün gebelik boyunca geliştiği ve doğuma kadar korunduğu kaslı, armut şeklinde organ.
Gözün uvea adı verilen orta tabakasının (iris, siliyer cisim ve koroidi içerir) iltihaplanması.
Vücuda verildiğinde, belirli bir hastalığa karşı bağışıklık sistemini uyararak aktif bağışıklık sağlayan, zayıflatılmış veya öldürülmüş mikroorganizma veya bunların parçalarını içeren biyolojik ürün.
Erkeklerde spermleri taşıyan kanalların (vas deferens) kesilerek veya bağlanarak spermin meniye karışmasının engellendiği cerrahi bir kısırlaştırma yöntemi.
Bir enfeksiyon etkenini (patojeni) bir konakçıdan diğerine taşıyan canlı organizma (sivrisinek, kene, pire gibi).
Kanı vücudun çeşitli bölgelerinden toplayarak kalbe geri getiren kan damarı.
Vücudun karın veya alt tarafını belirten anatomik yön terimi. 'Dorsal'in zıttıdır.
Kalbin alt iki odacığından her biri; kanı kulakçıklardan alıp pompalayan bölümler. Ayrıca beyin içindeki sıvı dolu boşluklar.
Omurgayı oluşturan küçük kemikler.
Canlı hücre içinde çoğalabilen, metabolizması olmayan, DNA veya RNA ve protein kılıfından oluşan mikroskobik enfeksiyon etkeni.
Mide içeriğinin zorla ağızdan atılması olayı.
Dişi üreme sisteminin dış kısmı.
Yavrunun anne sütünü bırakarak katı gıdaya geçiş süreci.
Deri veya diğer dokuların bütünlüğünün travma veya cerrahi sonucu bozulması.
Vücudun iç yapılarının görüntülenmesi için kullanılan elektromanyetik radyasyon türü.
Hayvan dokularında fiziksel zarar veya hasar.
Doku veya deri kesiklerinin iğne ve iplikle kapatılması.
Vücudun birçok bölgesini etkileyen bakteriyel veya viral hastalık durumu.
Kalp atışı, solunum ve sıcaklık gibi yaşamsal fonksiyonların göstergesi.
Hastalığın vücutta yayılması durumu.
Vücuda zararlı madde alınması sonucu oluşan toksik durum.
Varicella zoster virüsünün neden olduğu, sinirlerde ağrılı döküntülerle seyreden hastalık.
Hayvanlardan insanlara bulaşabilen hastalıklar.
Döllenmiş yumurta hücresi, gelişimin ilk aşaması.
Hayvanlardan insanlara geçen enfeksiyon hastalıkları.
Akciğer dokusunun iltihaplanması, genellikle bakteriyel enfeksiyon kaynaklı.
10+
Uluslararası Etkinlik
130+
Ülkeden İletişim
5
Kıtada Bilinirlik
10.000+
Ziyaretçi Teması
Ön başvuru için formunu eksiksiz doldurun uzman ekibimiz sizi hemen arayıp bilgilendirsin.